Kitap: Ece Temelkuran - İkinci Yarısı
edebiyat, haber, kitap, kültür, manşet 13:49
O farklı... Bu sadece belki benim için böyle...
Okuyanlar bilirler, insanı kendisini buldurur yazılarında. "Yalnız değilmişim, en az bir tane daha var benim gibi düşünen bakan dünyaya" dedirtir.O daha çok kendini yazar aslında, belki bir arayıştır onunki de kendine benzeyenleri bulmak adına ya da yalnız kalmama çabasıyla... Onu bir tek o biliyor; ama dertleşir sanki okyucularıyla...
Bir kelime, bir olay, daha çok insan alır götürür onu iç dünyasına, iç dünyamıza taşır bizi de dolayısıyla... Kendini de "hakikat işçisi" ya da "yazı gündelikçisi" olarak tanımlar. Çok hassas hayat karşısında, herşeyden etkilenir ve görünenin ardını görmeyi başarır çoğunlukla. Çok iyi bir gözlemci, çok iyi bir anlatıcı...
Gördüğünüz, yaşadığınız herşey onun için bir yazı aracıdır. Hiç zorlanmadan yazı yazabiliyordur eminim. Keşke vaktim olsaydı da söyleşisine gidebilseydim İzmit'e geldiğinde. Sormak isterdim onun hakkında yazılarından edindiğim izlenimler doğru mu diye. Umarım bu şansı yakalarım günün birinde.
Anladım ki imza gününde onu anlayan, ona benzeyen çok okuyanı var, bu bir yazar için çok güzel olsa gerek...okuyanları için de öyle...
İzlenimlerini paylaştığı, içini açtığı, adeta konuştuğu kitabı (son kitabı) İkinci Yarısı'nı bitirdim az önce. Öyle bitti diye kenara atılacak bir kitap değil onunki. Durup durup okuyabileceğiniz tarzda, bir yazı okuyun birakın, sonra bir ara bir yazı daha... Kısa yazılarından oluşuyor. Hatta okuduğum köşe yazılarına rastladım ama emin değilim kitabın tamamı köşe yazılarının toplamı mı.
Kitaptan alıntı bir bölüm:
Konfeti bombası
Derken bir patlama. Bu semtin tepelerinde olsak şimdi, başka semtlerin tepelerinde, bir molotofkokteyli olabilirdi bu, bir bomba. Üstgeçitlerin yapılmadığı anayol kenarı mahallelerden birinde olsak bir araba bir çocuğa çarpıp gitmiş olabilirdi. Ama nasılsa burada, alışveriş tapınağının güvenli, emniyetli duvarları içindeyiz, kimse dönüp bakmıyor bile patlama sesine. Buraya bela giremez. Parasını verdik, bu duvarlar koruyacak bizi nasılsa...
Daha da daha da!Alışveriş merkezi herkesin kendini olduğundan daha zengin hissetmesi için tasarlanmış gibi. Orta ve üst-orta sınıfın alışveriş etmesi için ayrı bir bölge var, üst sınıfın alışverişi için ayrı bir mıntıka. Bu ikisinin yakınlığı sayesinde hem daha zenginler daha da zengin hissedecek kendini, hem daha az zenginler daha çok zenginlerle birlikte aynı yerde olabildikleri için daha zengin. Yiyene tadından yenmez bir köfte!
Butik Guantanamo
Kimse düşünmüyor mu bu tezgâhtar kızları ve oğlanları? Bütün bir gün, sırf insanların kalp atışları hızlansın ve böylece bir anksiyete içinde daha çok ve daha hızlı alışveriş edebilsinler diye çalınan yüksek sesli, hızlı müzikleri bu insanlar bütün gün dinliyorlar. Biliyorsunuz değil mi? Guantanamo’da bir işkence türü bu.
Naylon torbaların insanları